Nurselen Gülaçtı’nın annesi Zülfiye Gülaçtı: Kızımın katilinin peşini bırakmayın
Ankara’da 51 yaşındaki Fuat Yıldırım tarafından başından vurularak öldürülen 33 yaşındaki Nurselen Gülaçtı’nın cenazesinde kadınlar bir aradaydı. Anne Zülfiye Gülaçtı’nın ise avukatlardan ve kadınlardan tek isteği vardı: “Katilin peşini bırakmayın…”
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü 25 Kasım’ın üzerinden henüz 1 hafta geçmemişken, hâlâ duvarlarında yürüyüşe çağrı afişlerinin asılı olduğu sokaklardan geçerek Karşıyaka Mezarlığına giden otobüslere biniyoruz. Sabahın erken saatlerinde genç bir kadın öldürüldü. Konuya dair de yok denecek kadar az bilgi var.
Nurselen Gülaçtı 33 yaşında özel eğitim merkezinde çalışan bir kadın. Ankara Çankaya’da bir matbaa dükkanında tartıştığı 51 yaşındaki Fuat Yıldırım tarafından 27 Kasım’da başından üç kere tabancayla vurularak öldürüldü. 28 Kasım’da da toprağa verildi.
Ankara Karşıyaka Mezarlığına defnedilmek üzere getirildiğinde caminin geniş avlusunda kalabalığın içinden Nurselen için gelenleri seçmek zor olmadı. Genç kadınların yanı sıra yaşça büyük kadınlar, göğüslerinde Nurselen’in siyah beyaz fotoğrafını taşıyorlardı.
‘Ölen kadınların cenazelerini beraber mi kaldırıyorlar?’
Tabutun çevresinde çember oluşturan kadınlardan biri “Annesine ne kadar çok benziyormuş” diyor. “Ne kadar çok kadın cenaze varmış bugün! Dün 3 kadın öldürülmüş, öldürülen kadınları beraber mi kaldıracaklar acaba?” diye soruyor bir kadın.
Ve evet 2 günde 3 kadın öldürüldü. Binlerce kadın 25 Kasım’da şiddete karşı yürümüşken, farklı şehirlerde 3 kadın aynı yöntemle erkekler tarafından öldürüldü. Biri Emine Çelikaslan, diğeri Ebru Kekilli. Emine’yi kocası, Ebru’yu ise eski sevgilisi, yani tanıdıkları öldürdü. Bunlardan biri de kendisine musallat olan erkekten kurtulmak için şehir değiştirmeye hazırlanan Nurselen.
En çok yine kadınlar tepki gösteriyor, ses veriyor: “Bu yavrudan ne istedi şerefsiz”, “Her gün bir kadını öldürüyorlar, ne yapacaklar şimdi.” Nurselen’in bir akrabası “51 yaşındaymış adam. Genç değil, cahil değil, hiçbir açıklaması yok bunun” diyor.
Avukatlar şifreyi arıyor
Bu sırada iki kadın avukat, farklı insanlarla konuşup Nurselen’in telefonunun şifresini arıyorlar. “O alçağı çıkartmayacağız. Biz adamın takıntılı olduğunu biliyoruz” diyorlar. Avukatlar, Nurselen’in aynı iş yerinde çalışan ve sabah telefonda görüştüğü arkadaşına soruyorlar. Kadın bir yandan ağlıyor bir yandan anlatıyor: “Sabah konuştuk. Sesi telaşlı geliyordu. Bir şey söylemedi sorunca. Öğleden sonra geleceğini söyledi.”

Comments
Post a Comment