Türk kadını

  Kübra Ekin olayı son durum nedir? Annesine evden alışverişe gideceğini söyleyerek çıkan Ekin, kayıplara karıştı. 6 ay önce Diyarbakır'da kıyafeti nedeniyle saldırıya uğrayan 22 yaşındaki Kübra Ekin'den yaklaşık 3 haftadır haber alınamıyor. Kayıp ihbarının ardından polis ekipleri olayla ilgili inceleme başlattı. Peki, Kübra Ekin nerede, bulundu mu? Diyarbakır'da kaybolan Kübra Ekin öldü mü? İşte son gelişmeler. Kızını birinin alıkoymuş olabileceğini söyleyen Rahime Özdemir, şöyle konuştu:- "Kızım, önce evden 'alışverişe gidiyorum' diye çıktı. Sonra telefon açtı 'eve geliyorum' dedi ama gelmedi. Sonra telefonu kapandı. Kaç gün boyunca aradım, ne mesajı ne de interneti, hepsi kapalı. Hiç böyle bir şey yapmamıştı, ilk defa oluyor, beni habersiz bırakmıyordu. 'Üst almaya alışverişe gidiyorum' diyerek gitti bir daha gelmedi. Akşam, 'kız arkadaşımda kalıyorum' dedi, sabah aradı, 'öğlene doğru eve geliyorum' diyerek oğlumla konuştu. Se

  Türkiye'de gözaltı sırasında tecavüz veya cinsel tacize maruz kalan kadınlara ücretsiz hukuki destek sağlayan Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüzle Mücadele Adli Yardım Bürosu'nun raporuna göre, büronun kurulduğu 1997 yılından bu yana toplam 793 kadın yardım başvurusunda bulundu. Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması Günü olan 25 Kasım'da yayınlanan rapora göre, son 24 yılda gözaltında tecavüz iddiasıyla 118 başvuru yapıldı. Raporda, adli yardım isteyen 793 kadının 571'inin Kürt, 181'inin Türk, geri kalanının ise Bulgar, Avusturyalı, Arap, Türkmen, Özbek, Afgan, Moldovalı, Ermeni, İranlı, Gürcü, Arnavut ve Alman kadınların yer aldığı belirtildi. Raporda, 793 olaydaki faillerin 482'si polis memuru, 143'ü jandarma, geri kalanlar arasında ise cezaevi gardiyanları, bir belediye başkanı, mahkeme memurları, bir istihbarat ajanı ve diğer kamu görevlileri, Irak'taki İslam Devleti üyeleri ve Levant ile Özgür Suriye Ordusu'nun da yer aldığ

  Birinci doz aşı alıcılarının oranı %90,54, ikinci doz alıcıların oranı ise %81,12 olarak gerçekleşti. Türkiye'de son 24 saatte 213 ölüm, 21 bin 655 ölüm ve 655 COVİD-19 vakası kaydedildi. Pazar günü, Türkiye Sağlık Bakanlığı'nın verileri 20 bin ve 7 vakanın iyileştiğini gösterdi. Bugüne kadar kullanılan toplam aşı dozları 120 milyona, 114.498 doza yükseldi. İlk doz alanlar 18 yaş ve üzeri yetişkinlerin %90,54'ü iken ikinci doz alıcıları %81,12 idi

  CHP İstanbul Milletvekili ve Ekonomi Masası üyesi Gökan Zeybek, üretim yapanın kaybettiği bir Türkiye ile karşı karşıya olunduğunu belirtti.  Zeybek, "Tarımsal üretim, hayvancılık ve küçük orta işletmelerin giderleri döviz cinsinden. Üretici, malını zararına veriyor. Tüketici ise üreticinin ürününü birkaç katı daha pahalıya alıyor. Böyle olunca da üretici üretimden çekiliyor” dedi.  Cumhuriyet’ten Ali Acar’ın haberine göre, tarım ve hayvancılıkta ciddi sıkıntıların yaşandığına tanık olduklarını söyleyen Zeybek, “Erzurum’da buğdayın tonunu 2 bin 100 liraya satan çiftçi, bir ay sonra un yapmak için buğday almaya gittiğinde 4 bin 500 TL’ye alıyor. Son üç yılda tahıl ve buğdayda kayıp yüzde 30’un üzerine çıktı. Yine yem, ot ve saman olmadığından Afyon’da besicinin mezbahalara büyükbaş dişi hayvanlarını götürdüğünü gördük. Temmuzda 12 bin liraya satılan bir inek bugün 7 bin TL’ye satılıyor. Türkiye, önümüzdeki dönemde un, kırmızı et ve süt ürünlerine ulaşmada sıkıntı yaşayacak” değer

Antalya'nın Serik ilçesinde yaşayan 2 çocuklu Naciye, kayınbiraderi Ali tarafından sokak ortasında 5 yerinden bıçaklandı  Olay öğle saatlerinde Serik ilçesi Akçaalan Mahallesi'nde meydana geldi. 2 çocuk annesi Naciye çocuk arabasıyla yolda ilerlerken 2 yıldır ayrı yaşadığı eşi Süleyman'nin erkek kardeşi Al'nin bıçaklı saldırısına uğradı. Göğsünden ve karnından aldığı bıçak darbeleriyle yere yığılan kadını görenlerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. 5 yerinden bıçak darbesi aldığı belirlenen Naciye , ambulansla Serik Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.  Olay sonrası polis Ali D.'yi gözaltına alarak polis merkezine götürdü. Ali D.'nin, ağabeyi ile arasının açık olması nedeniyle saldırıyı gerçekleştirdiği ileri sürüldü.

  Minute'in Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği'ne dayandırdığı haberine göre, bir Türk mahkemesi gazeteci Nurcan Yalçın'a Türkiye'nin güneydoğusundaki bir kadın derneğine üyeliği nedeniyle terör suçlamasıyla üç yıl yedi ay 22 gün hapis cezası verdi. İfade özgürlüğü, gazetecilik ve internet özgürlükleri alanlarında çalışan bir STK olan MLSA, Yalçın'a cezanın Pazartesi günü Diyarbakır 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davasının altıncı duruşmasında verildiğini duyurdu.İki yıl, bir ay terör örgütüne yardımdan ve terör propagandası yaymaktan bir yıl altı ay 22 gün daha hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, Yalçın'ın propaganda suçlamalarıyla ilgili cezasını askıya aldı ve adli denetime ek olarak seyahat yasağı getirdi. Yalçın'ın avukatı Resul Temur MLSA'ya verdiği demeçte, her iki cezaya da temyiz mahkemesinde itiraz edeceklerini söyledi. Yalçın hakkında, diyarbakır merkezli "Rosa Kadın" Derneği'ne üye olduğu ve dernek etkinliklerin

  Olay, önceki akşam saatlerinde Kadıköy-Tavşantepe Metro Hattı'nda yaşandı. Kadıköy yönüne doğru ilerleyen metro, Bostancı istasyonunda beklediği sırada, bir kadın ile erkek arasında bilinmeyen nedenle sözlü tartışma çıktı. Elinde büyük bir bıçak olan erkek, etrafa küfürler savurarak önce kadının üzerine yürüdü ardından trenden indi. Daha sonra küfürler eşliğinde tekrar trene binen kişi, elindeki bıçağı tartıştığı kadına doğru sallayarak, yanına çağırdı ve küfürler eşliğinde "Suratını keserim senin" dedi. Saldırgan daha sonra tren kapılarının kapanmasıyla gözden kaydoldu. O anlar trende bulunan diğer yolcular tarafından cep telefonu kamerasına kaydedildi. KADIN YOLCUYA TEHDİT: GELSENE DIŞARI! Yolcuların korkulu bakışları arasında genç kadını sürekli tehdit ederek dışarı çağıran adam önce aracın içinden çıkıp, kısa bir zaman sonra geri geldi. Tehdit ve hakaretler altında soğukkanlılığını korumaya çalışan kadın yolcu, öfkeli adamdan bıçağı bırakmasını isteyip, sakinleştirm

  İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), ikili ekonomik ilişkilerini güçlendirme ve bölgesel iş birliği fırsatlarından yararlanma hususlarında kararlıdır.  Bunun, Türkiye-Körfez ilişkilerinde bölgesel istikrar açısından yeni bir dönemin başlangıcı olacağına inanıyoruz" dedi. İletişim Başkanı Altun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan görüşmesine ilişkin Twitter'daki hesabından açıklamada bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Nahyan'ı kabul ettiğini kaydeden Altun, "Bu ziyaret, devletimizin bölgesel barış ve istikrarı tesis etmeye yönelik çabalarını kanıtlayan önemli bir ziyaret oldu. Ticaret, enerji ve çevre alanlarında imzalanan ikili anlaşmalar ekonomik ilişkilerimizi geliştirecektir. Ayrıca, bu anlaşmaların çok ihtiyaç duyulan iş birliği hedefini daha da ileriye taşımasını temenni ediyoruz. Türkiye bölgede istikrar ve barış için her zaman önemli bir güç olacakt

Abu Dabi Veliaht Prensi El Nahyan'ın Türkiye'ye ziyaretinde, doğrudan yatırımları kapsayan önemli bir dizi anlaşma imzalanacak Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed Bin Zayed Al Nahyan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın daveti üzerine Türkiye'ye geldi.  Edinilen bilgiye göre, ziyaret kapsamında iki ülke arasında ticaret, enerji ve çevre alanlarında iş birliğini geliştirecek mutabakat muhtıralarının yanı sıra, Türkiye’ye doğrudan yatırımları kapsayan anlaşmalar da imzalanacak. Söz konusu yatırım anlaşmaları Birleşik Arap Emirliklerinin devlet yatırım fonu olan Abu Dabi Kalkınma Holdingi ile Türkiye Varlık Fonu ve Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi tarafından imza altına alınacak. ADQ ile Türkiye Varlık Fonu arasında ilk olarak stratejik iş birliğine yönelik bir mutabakat muhtırası imza altına alınacak. Liman ve lojistik yatırımları ADQ ile Türkiye Varlık Fonu ayrıca Türkiye’deki teknoloji firmalarına yatırım yapmak üzere teknoloji odaklı bir girişim fonunun kurulmasına yöneli

Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki sorunlu ilişkiler dönemi artık geride kalıyor. Karşılıklı kazankazan ilişkisi çerçevesinde iki ülke arasında çıkarların gözetildiği yeni bir dönem başlıyor   Birleşik Arap Emirlikleri'nden Türkiye'ye önemli bir ziyaret gerçekleştirilecek. BAE Prensi Muhammed bin Zayed, kalabalık bir heyetle Çarşama günü Ankara'da olacak. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed el Nahyan'ın önümüzdeki günlerde Türkiye'de olması bekleniyor. El Nahyan'ın Türkiye'deki yatırımlar için 10 milyar dolarlık bütçe ayırdığı öğrenildi. resmi karşılama töreni düzenlenecek. Ardından ikili ve heyetler arası görüşmeler gerçekleşecek. Akşam da bir aksilik olmazsa eğer çalışma yemeği planlanacak.. Bu iki isim yaklaşık 10 yıldır hiç yüz yüze görüşmedi. Zayed'in Türkiye'ye son ziyareti Şubat 2012'deydi. O zamandan bu yana ikili ilişkiler zaman zaman gerildi ve gerginlikler arttı, ancak ikili görüşmelerin konu

  Türkiye'ye Birleşik Arap Emirlikleri Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed al Nahyan tarafından yıllar sonra yapılacak ziyarette yıpranan ilişkilerin onarılması ve ekonomik faaliyetlerin artması hedefleniyor. Türkiye'ye Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed al-Nahyan tarafından yıllar sonra yapılacak ziyarette yıpranan ilişkilerin onarılması ve ekonomik faaliyetlerin artması hedefleniyor. Toplantıda ülkelerin ekonomik faaliyetlerinin yanı sıra bütün bir bölgenin siyasi, ekonomik ve güvenlik konularında da olumlu katkılar yapabilecek başlıklar masada olacak. Siyasi kınama, on yıllık siyasi farklılıkları takip ediyor, ancak her iki taraf da bunu değiştirmek istiyor. Her iki ülkenin işbirliğinin yeni bir ekonomik kalkınma çağını başlatacağını umuyoruz. Türkiye elektrik üretimine yatırım yapmayı umuyor ve Abu Dabi devlet varlık fonları halihazırda Türk Getir bakkalına ve Trendyol e-ticaret platformuna yatırım yapıyor.. BAE ise Türkiye ile daha de

  20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü'nde Türkiye'de hapishanede tutulan çocukların durumuna dikkat çekmek üzere 23 sivil toplum kuruluşu ortak açıklama yayımladı Sivil toplum kuruluşları, hükümlü sayısı 566 iken tutuklu çocuk sayısının bin 347 olduğuna dikkat çekti. Açıklamada, hükümlü çocukların cezalarının Covid-19 izniyle hapishane dışında infaz edilmesine rağmen, hakkında kesin hüküm olmayan çocukların cezaevinde tutulmaya devam edildiği ifade edildi. Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme kapsamında çocukların tutuklu yargılanmalarının istisnai ve başvurulacak son yöntem olduğu da hatırlatıldı. Türkiye'de hakkında kesin hüküm bulunmayan çocukların uzun süren tutuklu yargılamalarla karşılaşması eleştirildi. Çocuk yargılamalarında çocuğun tekrar topluma kazandırılmasını destekleyici uygulamalara öncelik verilmesi gerektiğini belirten sivil toplum kuruluşları, tutuklama ile cezalandırma yoluna gidildiğini bunun da Çocuk Koruma Kanunu'nun ruhuyla bağdaşmadığı

  Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu, İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçilmesinin ardından yaşanan kadın cinayetleri hakkında bazı açıklamalarda bulundu. Federasyon tarafından yapılan açıklamada, "Türkiye'nin çekilme kararını açıklamasının ardından 200 kadın öldürüldü. Bu vahim tablo bile İstanbul Sözleşmesi'nin önemini gözler önüne sermektedir. İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmeyeceğiz" denildi. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu, 20 Mart 2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan İstanbul Sözleşmesi'nden bir gecede aniden vazgeçme kararı sonrası, ülkemizde yaşanan kadın cinayetleri, artan şiddet ve tecavüz konularında meydana gelen artışa sessiz kalmayacaklarını ve İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeme kararlılıklarını her ayın 1. Ve 3. Çarşamba günü Sözleşme maddelerini paylaşarak kamuoyunu bilgilendireceklerini duyurmuştu. Bu Çarşamba da aynı kararlılıkla açıklamalarını sürdüren federasyon, şu görüşlere yer verdi: “HUKUKEN KABULÜ MÜMKÜN DEĞİLDİR” “İstanbu

  Denizli'de miting yapan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenerek, "Türkiye bugün, çok derin bir krizle karşı karşıya. Tek çözüm var; seçim, seçim, seçim" dedi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Türkiye bugün çok derin bir krizle karşı karşıya. Bu iktidar şu anda millete gidebiliyor mu? Aranıza gelebiliyor mu? Aranıza gelmeye yüzleri var mı? Esnafın arasına çıkabiliyorlar mı? Pamuk tarlasına girebiliyorlar mı? Çarşıda pazarda gezebiliyorlar mı? Gençlerin karşısına çıkabiliyorlar mı? Aynı Sayın Erdoğan’ın bundan 20 yıl önce söylediği gibi, ‘öyleyse tek bir çözüm, seçim seçim seçim” dedi. Akşener, ayrıca; “Erdoğan madem Nas konusunda bu kadar hassassın o zaman neden milletimiz zorluklarla mücadele ederken sen gidip milletin hazinesinden her gün milyonlar harcayarak Saray’ında sefa sürüyorsun. Millete gelince Nas var da sana gelince muaf mı oluyorsun” diye konuştu. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Denizli 29 Ekim Meydanı’nda

  Samsun'daki evinde ölü bulunan Songül Değirmenci'nin (44), bir kamu kurumunda çalışan Nami Işık (57) tarafından boğularak öldürüldüğü ortaya çıktı. Suçunu itiraf eden Işık, çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı. Olay, 17 Kasım'da gece saatlerinde Bafra ilçesi İsmet Paşa Mahallesi'nde meydana geldi. Songül Değirmenci'den haber alamayan yakınları, polise haber verdi. Adrese giden ekipler, kapısını çilingire açtırıp girdiği evde Değirmenci'nin cansız bedeni ile karşılaştı. Değirmenci'nin ölümüyle ilgili soruşturma başlatan ekipler, saat 01.30 sıralarında binadan çıkan şüpheli bir kişiyi tespit etti. SORGUSUNDA İTİRAF ETTİ  İddiaya göre, gözaltına alınan şahıs, sevgilisi olduğunu öne sürdüğü 44 yaşındaki kadını boğarak öldürdüğünü itiraf etti. Katil zanlısı Nami I., İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından sıkı güvenlik önlemleri altında Bafra Adliyesi’ne sevk edildi. 2 ay önce 20 yıllık eşinden boşanan 3 çocuk babası katil zanlısı Nami I.’nın, bir süre

  Türk-Ermeni insan hakları aktivisti Natali Avazyan Çarşamba günü attığı bir tweette, ülkenin güneyindeki Adana kentindeki bir havaalanında polis tarafından gözaltına alındığını söyledi. Başka bir tweetinde, 2014 yılında bir sosyal medya paylaşımında Yetkililer tarafından Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret etmekle suçlandığını söyledi. Ama Kısa bir gözaltının ardından serbest bırakıldı. Kadın da gözaltına alınmıştı ve kardeşinin dairesi 11 Şubat 2020'de polis tarafından basıldı. Geçen yıl gözaltına alınması, 8 yaşındaki kanser hastası Ahmet Burhan Ataç için farkındalık yaratmaya çalışması sonrasında gerçekleşti. Ahmet Burhan'a Eylül 2018'de gülen hareketine üye olduğu iddiasıyla babası duruşma öncesi gözaltındayken kemik kanseri teşhisi konuldu. Avazyan, Ekim 2019'da Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ilgili attığı bir tweet nedeniyle tutuklanmıştı. Avazyan, Çavuşoğlu ailesinin 1988 yılı olduğunu söylediği bir fotoğrafı, Çavuşoğlu'n

İstanbul'da kadına şiddet: 'Şeytan kolunun altına girmiş' diyerek dövdü   Zeytinburnu'nda bir kişi, eşi olduğu iddia edilen kadını yanında küçük çocuğu varken, sokak ortasında önce önce dövdü, sonra yüzüne tükürdü. Şiddet uygulayan kişi, kadına; "Şeytan senin kolunun altına girmiş. Uyma şeytana. Allah seni ıslah etsin" dedi. İstanbul'un Zeytinburnu ilçesi Beştelsiz Mahallesi'nde dün akşam saatlerinde iddiaya göre, küçük kız çocuğu ile sokakta yürüyen kadın, eşi olduğu öne sürülen kişi ile tartışmaya başladı. ÖNCE DÖVDÜ, SONRA TÜKÜRDÜ Kadına sokak ortasında bağıran kişi, daha sonra fiziksel şiddet uygulamaya başladı. Çocuğunun yanlarında olmasına aldırış etmeyen kişi, bir süre yürüdükten sonra kadının yüzüne tükürdü. ''ŞEYTAN SENİN KOLUNUN ALTINA GİRMİŞ'' DEDİ Cep telefonu kamerası ile kaydedilen görüntülerde kadına şiddet uygulayan kişinin, "Şeytan senin kolunun altına girmiş. Uyma şeytana. Allah seni ıslah etsin" dediği duyul

  Yeni bir araştırma, Türklerin neredeyse yüzde 60'ının İstanbul Sözleşmesi'nin geri getirilmesi çağrıları üzerine yakın çevrelerinde kadına yönelik şiddete tanık olduğunu ortaya koydu. "Türkiye'de değişen aile yapısı" başlıklı ve İstanbul Ticaret Üniversitesi tarafından Cuma günü yayınlanan raporda, 26 ilden 2 bin 400 kişiyle yapılan görüşmelere yer verildi. Rapora göre, görüşülen kişilerin toplam yüzde 46,5'i zaman zaman şiddete maruz kalan bir kadına tanık olurken, yüzde 10,7'si sık tanık oldu.Yaklaşık yüzde 18'i aile içi şiddetin temel nedeninin ekonomik sorunlar olduğunu, yüzde 16,4'ü ise mevcut yasaların bu tür şiddeti önlemek için yeterli olmadığını belirtti. AKP'nin iktidarda olduğu 18 yılda yaklaşık 7 bin kadın kadın cinayetlerine kurban gitti. Endişe verici verilere rağmen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 20 Mart'ta Türkiye'yi Avrupa Konseyi (CoE) Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla MücadeleYe d

 

  Birleşik Arap Emirlikleri Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed el Nahyan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmek için Türkiye'ye geliyor. Bin Zayed'in çantasında ekonomi ve ikili ilişkiler başta olmak üzere çok sayıda konu başlığı olduğu ifade edilirken, görüşmeyle ilgili bomba bir iddia da ortaya atıldı. Veliaht prensin Türkiye'ye gelişiyle suç örgütü lideri Sedat Peker'in BAE'den ayrılabileceği öne sürüldü. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed el Nahyan, Türkiye'ye geliyor. BAE kaynaklarının sabah saatlerinde Türkiye'de olacağını iddia ettiği bin Zayed'in ziyaretiyle ilgili açıklama yapan Ankara'daki kaynaklar ise programın gelecek haftaya sarkabileceğini belirtti.   BİN ZAYED'İN ÇANTASINDA ÖNEMLİ BAŞLIKLAR VAR Bin Zayed’in çantasındaki en önemli başlık olan ekonomi alanını  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşecek olan bin Zayed'in çantasında Ekonomi,ve ikili ilişkiler başta olmak üzere birçok k

Erdoğan’ın sık sık dile getirdiği, “En az üç çocuk” fikrinin mucidi eski bakanlardan Ayşen Gürcan’ın kamudaki üç işten üç farklı maaş aldığı ortaya çıktı. Gürcan, son olarak imam hatip lisesine müdür atandı.   “En az üç çocuk” fikrinin mucidi eski bakanlardan Ayşen Gürcan’ın kamudaki üç işten üç farklı maaş aldığı ortaya çıktı. BirGün gazetesinden Mustafa Bildircin'in haberine göre, Maarif Vakfı’nda Mütevelli Heyeti Üyesi olan ve aylık 7 bin 500 TL huzur hakkı alan Ayşen Gürcan’ın kamudaki koltuklarına bir tane daha eklendi. Aynı zamanda Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olan eski Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Prof. Dr. Gürcan’ın proje okul kapsamında faaliyet gösteren bir imam hatip lisesinde müdürlük yaptığı anlaşıldı. Eğitim Sen İstanbul 2 No'lu Şube Başkanı Çayan Çalık, “Kamuyu babasının çiftliğine dönüştürenlerden hesap soracağız” diyerek Gürcan’ın 3 farklı görevde bulunmasına tepkisini gösterdi.

  Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, eşi Başak Demirtaş’a verilen 2 yıl 6 ay hapis cezasına sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla tepki gösterdi. Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş,  eşi Başak Demirtaş’a, “gerçeğe aykırı bir sağlık raporu aldığı” iddiasıyla 2018 yılında açılan davadan 2 yıl 6 ay hapis cezası almasına tepki gösterdi. Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Demirtaş, ''Ahlaksızlığın, dibe vurmanın sınırı varmış gibi düşünüyoruz bazen. Ancak bunlar için dibin sınırı yok. Allah insana, düşmanının bile merdini nasip etsin. Eğilmeyeceğiz, diz çökmeyeceğiz, yenilmeyeceğiz. Mutlaka ama mutlaka kazanacağız'' ifadeleri ile Başak Demirtaş'ın fotoğrafını paylaştı. Başak Demirtaş'a verilen hapis cezası, 2015 raporundaki üç günlük fark nedeniyle "gerçeğe aykırı bir sağlık raporu aldığı" vermekle suçlandığı 3 Mart 2018'e dayanıyor.

    Bir kadın işçi, 6 Kasım'da isimsiz bir Twitter yazışmasında Türkiye'nin Dardanel balık şirketindeki insanlık dışı çalışma koşullarını ifşa ederek sendikalar ve aktivistler arasında öfkeye yol açtı. Tuvaletlerin kapılarının kilitlendiği, kadın tuvaletinin ve kadın soyunma odasının girişlerine kamera konulduğu fabrikada, 12 saat çalıştırılan işçilere doğru düzgün bir yemek, molalarda çay ve su bile verilmiyor. Ağırlıkla kadınların çalıştığı fabrikada işçilerin yüzde 70’i taşeron ve şirkete bağlı olarak değil, dayıbaşılık sistemi gibi kişiler üzerinden fabrikada çalıştırılıyor. Çoğunluğu toplumun en çok ezilen kesimlerinden olan Roman, Suriyeli ve Kürt işçiler olduğu için ne hak ne hukuk uğruyor fabrikaya. Sigortaları olmadığı gibi fabrikada ayrı renk formalarla imleniyorlar, en pis işlerde, üretim kilosu kotasıyla, hiçbir hijyen koşulu gözetilmeden çalıştırılıyor. Bu tablo, en pis, en kötü işlerde, köle gibi çalıştırılan kadınların fabrika içinde işçi arkadaşları dahil herkes

  Bianet haber sitesinin haberine göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Sözleşmesi ile ilgili son sözlerine ilişkin yapılan ortak açıklamada, Türkiye'deki sekiz baro, Avrupa Konseyi'nin (COE) kadına yönelik şiddeti önleme ve mücadele bağlayıcı anlaşmasını hedef almayı bırakması çağrısında bulundu. Barolar Çarşamba günü Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı "İstanbul Sözleşmesi uyarınca hukuki yardım talebinde bulunan ve yargı bağımsızlığına gölge düşürecek kadınlar üzerindeki baskıyı artırmayı amaçlayan" sözler sarf etmeyi bırakmaya çağırdılar. Pazartesi günü Ankara'da düzenlenen kabine toplantısı sonrasında konuşan Erdoğan, "Bundan sonra kadınlarımız, her şeyden önce 'İstanbul Sözleşmesi' ile başlayan bir cümleyi kim söylüyorsa ve bu insanlar sapkın ideolojik gündemleri uğruna onları istismar ettikleri için tepki göstermelidir." dedi Bildiriye imza atanlar Diyarbakır, Batman, Bingöl, Van, Mardin, Muş, Şırnak ve Urfa illerinden gelen bar

  AK Partili Belediye Başkanı Yaşar Şahin’in makam odasında, iki kadın işçiye sendikadan istifa etmeleri için uyguladığı mobbing güvenlik kamerasına takıldı. AK Parti Gürgentepe Belediye Başkanı Yaşar Şahin'in belediye şirketinde çalışan 2 kadın işçiye belediye ofisinde sendikadan istifa etmeleri için uyguladığı baskının görüntüleri ortaya çıktı. 2019 yılı Haziran ayında yaşanan olayda, Başkan Şahin makam odasına çağırdığı 2 kadın işçi ile Türk-İş'e bağlı Belediye-İş Sendikası'dan istifa etmeleri konusunda tartışıyor. Kadın işçileri içeri girer girmez "Oturma" diyerek azarlayan belediye başkanı görüntülerde, “Ben belediye başkanı olarak bu şirketinde müdürü olarak, yetkilisi olarak diyorum ki; siz bu sendikadan istifa edin” diyor. Başkan ardından “Ben dediğimi yaptırmazsam yaşatmam” tehditvari bir üslup kullanıyor. Kadın işçilerin istifa etmeyeceklerini söylemeleri üzerine Şahin odasına çağırdığı bir erkek personelden, 4 kişi hakkında emirlere itaat etmedikleri iç

Yeniçağ yazarı Murat Ağırel, AKP'li bir büyükşehir belediye başkanının cinsel saldırısına maruz kaldığı iddia edilen gazeteci genç bir kadının ifadelerini köşesine taşıdı. Yeniçağ gazetesi editörü Murat Ağırel, siyasetin perde arkasında bir süredir tartışıldığını söylediği cinsel saldırı suçlamasıyla ilgili bugün köşe yazısında yazdı.  Cinsel saldırı suçlamasında adı geçen AKP büyükşehir belediye başkanını herkesin tanıdığını belirten Ağırel, saldırıya uğrayan kadının iki ay önce Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'ne (CİMER) yazıp yardım istediğini, davanın yargıya intikal ettirildiğini ifade etti. ve kadının ifadesi bir psikolog huzurunda sunuldu. Söz konusu 'zorla birlikte olma' iddiasının 2005-2006 yıllarında yaşandığı bilgisini aktaran Ağırel, "Mağdur kadın neden bu zamana kadar sessiz kaldığına dair sorduğum soruya ise 'AKP'ye bağlılığı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın zarar görmemesi için mücadele ettiği' cevabını veriyor" ifadeler