Rojin Kabaiş'in göğüs ve vajinasında iki erkeğe ait DNA tespit edildi: “Baktılar ki Rojin garibandır, intihar deyip üstünü kapatmaya çalıştılar!”
İstanbul Adli Tıp Kurumu (ATK) Biyolojik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan rapor dosyaya girdi.
Van Barosu Kadın Hakları Merkezi, üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümüne ilişkin soruşturma kapsamında İstanbul Adli Tıp Kurumu (ATK) Biyolojik İhtisas Dairesi’nin hazırladığı raporda, Rojin’in göğüs ve vajina iç bölgesinde iki erkeğe ait DNA tespit edildiğini açıkladı.
Soruşturma kapsamında Adli Tıp Kurumu Biyolojik İhtisas Dairesi Merkezi tarafından hazırlanan rapor, 10 Ekim’de dosyaya girdi. Van Barosu Kadın Hakları Merkezi’nden avukat Zeynep Demir, ilk DNA örneğinin göğüs bölgesinde, ikinci DNA’nın ise vajinanın iç bölgesinde olduğunun belirterek, Rojin’e yönelik cinsel istismar ihtimalinin olduğunu aktardı.
Yazarımız Mine Şenocaklı, Rojin Kabaiş'in kayboluşunun 101. gününde ailesi ile bir röportaj gerçekleştirmişti. Röportajda Rojin’in babası Nizamettin Kabaiş “Baktılar ki Rojin garibandır, babası işçidir intihar deyip üstünü kapatmaya çalıştılar!” ifadelerini kullanarak, Rojin'in ölümünün intihar olduğu yönündeki iddialara tepki göstermişti.
Yeni rapor ile birlikte Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümüne ilişkin soruşturmada ilk kez somut bir gelişme yaşanırken, Mine Şenocaklı'nın 10 Ocak 2025 tarihli röportajını yeniden paylaşıyoruz:
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nin kampüsünün içindeki yurda girerken o güzel mi güzel, temiz yüzünde bir gülüşle el sallıyordu babasına. Sevinç içindeydi… Birinci sıra tercihi olan Çocuk Gelişimi Bölümü’nde okuyacak, o çok sevdiği çocuklara öğretmenlik yapacaktı. Sevinci o yüzdendi, öyle mutluydu ki, daha bir ay öncesinden hazırlamıştı bavulunu. Bavula sığmayanları iki poşet yapmış, eksik kalanların da listesini yanına almıştı. Bir de sipariş vermişti internetten, atkı, bere ve eldiven… Diyarbakır’dan çok daha soğuktur diye Van.
“O lokantacıdan Allah bin kere razı olsun!”
Onu çok seven babasıyla birlikte gittiler Van’a. O kadar heyecanlıydı ki, yola çıkmadan annesinin özene bezene hazırladığı o çok sevdiği karnıyarıktan ancak bir-iki çatal yiyebilmişti… Bütün gece otobüs yolculuğunun ardından sabahın 8’inde Van’daydılar. Babası, “Annesi bizi uğurlarken, ‘Rojinime o kadar yemek yaptım yemedi, aç çıkıyor yola’ dedi. Söz verdim, ‘Merak etme, ben ona Van’da kebap yedireceğim’ dedim. Otogara indiğimizde, ‘Baba, bak üniversiteye giden arabalar var, binelim gidelim’ deyince, ‘Yok kızım, önce çarşıda kebap yiyeceğiz, sonra bırakacağım seni’ dedim… Gittik çarşıya, daha sabah ya, lokantalar yeni açılıyor, daha ateşi bile yakmamışlar. Birkaçına rica ettim, olmadı. Sonunda bir lokantacı, “Diyarbakır’dan geldik. Misafiriz, kızım üniversiteye gidecek burada’ deyince, kırmadı beni sağ olsun. ‘Tamam sizin hatırınız için yapacağım’ dedi. Ateşi yaktı. Rojin tavuk kanadı çok severdi. Yedik birlikte, son iki kanadı tabağında bırakmıştı, ‘Kurban olayım, ekmeği yeme, onları ye’ dedim, kırmadı beni yedi” diye o günü anlatıyor.
O lokantada çekilmiş bir de fotoğrafları var, onu gösteriyor ve devam ediyor acı içinde: “Allah bin kere razı olsun o lokantacıdan… Hem kebabı yaptı hem de bu fotoğrafı çekti ben rica edince… Son fotoğrafımız. Yemekten sonra kampüse geldik. Rojin önceden yurtla ilgili ne varsa araştırıp öğrenmiş. Arabadan iner inmez, ‘Şu tarafta yurt baba’ dedi. Kapıya kadar geldik. O yurda girdi eşyalarını bırakmaya, ben bahçede bekledim. Kapıdaki güvenlikçiye ‘Belki bir şey olur, kızıma ulaşamayız. Telefonunuzu verir misiniz?’ diye sordum. Verdi sağ olsun! Sonra Rojin geldi, bahçede dolaştık, okulu gösterdi. Ve vedalaştık, yurda girerken bana döndü, el sallayarak içeri girdi. Ben de videoya çektim…”
“Gece yurda gelmeyen öğrenci aranmaz mı?”
Bu kez hem videoyu izletiyor hem ağlıyor 52 yaşındaki Nizamettin Kabaiş. Sesi zar zor anlaşılıyor, “Onu canlı olarak son görüşümdü. Sonra bir daha morgda gördüm!” diyor.
Tüm bu acı dolu hikayeyi Diyarbakır’da, Şehitlik Mahallesi’ndeki taziye evinde dinliyorum. Evin duvarları bile acıyla yüklü, o leylak rengi badana bile solmuş sanki. Kocaman bir resmi var Rojin’in, sanki yanımızda gibi… Gülümsüyor, elinde cep telefonuyla…
Babasının ağzından dinlediğimiz bu hikayenin ardından sadece üç gün geçiyor ve Rojin ortadan kayboluyor. Gariptir ki, kaybolma haberinin aileye ulaşması 17 saat sürüyor! Sonrası çok daha garipleşiyor. Rojin 27 Eylül’de saat 18.30’da yurttan çıkıyor. Çıkmadan önce annesini arıyor, 11 dakika telefonla görüntülü konuşuyor. Gayet keyifli, markete gidip alışveriş yapacağını söylüyor. Sonra oda arkadaşını arayıp göl kenarına ineceğini, çakıl taşı toplayacağını anlatıyor. Oda arkadaşı da ona katılacak belli ki, ondan yanında şarj aletini getirmesini istiyor. Ardından masa tenisi oynamak üzere plan yapıyorlar.

Comments
Post a Comment