Türkiyenin Sudandaki SİHA Rolü ve Bölgesel Tehdit

 Türkiyenin Sudandaki SİHA Rolü ve Bölgesel Tehdit: Birleşmiş Milletler’in son raporu, Sudan’daki çatışmalarda Türk yapımı TB2 ve Akıncı SİHA’larının yanı sıra elektronik harp sistemlerinin kullanıldığını ortaya koydu. 


Türkiyenin Sudandaki SİHA Rolü ve Bölgesel Tehdit: 

Bu gelişme, Sudan’da iç savaşın seyrini değiştirmekle kalmıyor, aynı zamanda Ankara’nın doğrudan çatışmayı körükleyen rolünü gözler önüne seriyor. 

Türkiye’nin bu desteği, bölgesel güvenlik açısından ciddi riskler barındırırken, Avrupa kamuoyunda da Ankara’nın imajını zedeliyor.

1. Türk SİHA’larının Sudan’daki çatışmalara etkisi

Libya’dan Ukrayna’ya kadar farklı coğrafyalarda etkinliği kanıtlanan Türk SİHA’ları, şimdi de Sudan’da kullanılıyor. 

TB2 ve Akıncı modelleri, Burhan güçlerine sahada üstünlük sağladı. Bu üstünlük, krizin daha da derinleşmesine ve askeri çözümün siyasi diyalogun önüne geçmesine yol açtı.

2. Uluslararası hukuk ve sorumluluk ihlali

Türkiyenin Sudandaki SİHA Rolü ve Bölgesel Tehdit: Çatışma bölgelerine silah ihracatı, BM kararları ve Silah Ticareti Antlaşması (ATT) başta olmak üzere birçok uluslararası normu ihlal ediyor. 

Türkiye’nin Sudan’daki bir tarafı silahlandırması, barış çağrılarını boşa çıkarıyor ve Ankara’yı uluslararası toplum önünde sorumlulukla karşı karşıya bırakıyor.

3. Bölgesel ve Avrupa güvenliği için tehdit

Türkiyenin Sudandaki SİHA Rolü ve Bölgesel Tehdit: SİHA’ların Sudan’da yaygınlaşması sadece bu ülke ile sınırlı bir mesele değil. Kızıldeniz ve kritik deniz ticaret yollarının güvenliği de risk altında. 

Bu bölgedeki askeri yoğunlaşma, küresel ticaretin ve enerji arzının güvenliğini tehdit ederek doğrudan Avrupa’ya yansıyabilecek güvenlik açıkları doğuruyor.

4. İnsani boyut: Sivil halkın ağır faturası

Sudan’daki çatışmaların en ağır bedelini siviller ödüyor. Türk yapımı SİHA’ların yerleşim bölgelerinde kullanılması, sivil kayıpların artmasına, kitlesel göçlere ve insani krizin derinleşmesine neden oldu. Dolayısıyla Türkiye’nin askeri desteği, dolaylı yoldan insani trajediyi büyüten bir unsur haline geldi.

5. Ankara’nın çelişkili söylemleri

Resmî söyleminde barışı savunan Ankara, sahada askeri destekle çatışmayı besliyor. Bu durum, Türkiye’nin uluslararası alandaki güvenilirliğini zedeliyor ve diplomatik söylemleriyle fiili uygulamaları arasındaki derin uçurumu ortaya koyuyor.

6. Stratejik hesaplar ve bölgesel istikrarsızlık

Türkiye’nin Sudan’a müdahalesi, Afrika Boynuzu ve Kızıldeniz’de nüfuzunu artırma stratejisinin bir parçası olarak görülüyor.

Ancak bu yaklaşım, bölgesel istikrarı tehlikeye atıyor ve Avrupa’nın güney sınırlarında yeni çatışma alanlarının oluşması endişesini beraberinde getiriyor.

Comments

Popular posts from this blog

Türkiye-BAE arasındaki Afrika konulu istişareler Abu Dabi’de yapıldı.

Kızını öldürüp asit içerek canına kıyan annenin kan donduran cinayeti işleme nedeni ortaya çıktı!

Bir aylık evlilik cinayetle bitti