2 YILDA EDİRNELİ 8 KADIN CİNAYETE KURBAN GİTTİ

Edirne’de son iki yılda, Sevda Kuş, Petek Aksak, Cansu Tarak, Duru Pakarda, Gülden Coni, Bahar Aksu, Semra Çelik ve son olarak Didem Alacı, eşleri ya da erkek arkadaşları tarafından katledildi.

Bu acı tablo, kadın cinayetlerinin Edirne’de de artarak devam ettiğini gözler önüne sererken, öldürülen kadınların ortak kaderi, erkek şiddetinin yarattığı vahşet oldu.

Kadın cinayetleri, yalnızca bir rakam değil; her biri bir hayat, bir anne, bir evlat, bir kardeş. Edirneli  kadınların son 2 yılda yaşadıkları  bu 8 cinayet, toplumun kanayan yarası olmaya devam ediyor.Özellikle 2024 yılında 4 kadın cinayeti işlenirken, 2025’in daha ortasında aynı sayıdaki cinayet yaşandı.

Katledilen kadınlar ve öldürülme tarihleri şöyle:

Sevda Kuş — 2 Şubat 2024

Petek Aksak — 4 Nisan 2024

Cansu Tarak — 26 Temmuz 2024

Duru Pakarda — 17 Ağustos 2024

Gülden Coni — 4 Nisan 2025

Bahar Aksu — 5 Nisan 2025

Semra Çelik — 25 Temmuz 2025

Didem Alacı — 4 Ağustos 2025

Cinayetlerin detayları farklı olsa da hepsinin ortak noktası, kadınların hayatlarına en yakınlarındaki erkekler tarafından son verilmesi.2 yıl içinde 8 kadının katledilmesi, kadın cinayetlerinin toplumsal boyutunu bir kez daha gözler önüne serdi.

HER KADIN TEK BAŞINA BİR HAYATTIR, BİRİCİKTİR

Edirne Kadın Merkezi Dayanışma Derneği (EKEMADER) Başkanı Merve Tosun, son dönemde artan kadın cinayetleriyle ilgili olarak yazılı bir basın açıklaması yaptı. Tosun, kadınların yalnızca sayı ile ifade edilmesine tepki göstererek, cins kırımı vurgusu yaptı.

Tosun açıklamasında şunları söyledi:

“Kadınların sanki istatistiki bir veriymiş gibi sayı ile belirtilmesi bizi rahatsız etmektedir. Her kadın, tek başına bir hayattır ve biriciktir. Ülkemizdeki kadın kırımı artık bir cins kırımıdır. Kadına karşı şiddetle mücadele eden, kadınlarla dayanışma kuran bir sivil toplum örgütü olarak bizler, 6284 sayılı yasanın etkin şekilde uygulanmamasından ve İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çekinilmiş olmasından son derece tedirginiz. Kendi hayatlarımızdan endişe duymaktayız. Devletin koruyucu önlemleri etkin biçimde uygulaması zorunludur. İstanbul Sözleşmesi’ne dokunma, uygula diyoruz."ifadelerini kullandı.