Ürdün'den Türkiye'ye... Müslüman Kardeşler yeniden suçlamaların odağında
Ürdün istihbaratı, Müslüman Kardeşler ideolojisine bağlı bir grubun yönettiği ciddi bir terör planını başarıyla engellediğini duyurdu.
Lübnan’da eğitim alan bu yapı, Ürdün içinde saldırılar düzenlemek ve ülkenin istikrarını bozmak amacıyla yerli üretim roketler geliştirmeye ve yurt dışından hassas parçalar kaçırmaya çalışıyordu.
"Önleyici ve hassas" olarak tanımlanan bu operasyon, Müslüman Kardeşler’in yalnızca Ürdün değil, tüm bölge için oluşturduğu gerçek tehdidi bir kez daha gündeme taşıdı.
Türkiye… Müslüman Kardeşler’le istikrarsız bir ilişki
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, liderliği döneminde “terör örgütlerine” yer olmadığını vurgulamıştı.
Nitekim Ankara, son yıllarda temkinli adımlar atarak Müslüman Kardeşler ile ilişkilerini yeniden düzenlemeye başladı.
Bu süreçte bazı medya faaliyetleri kısıtlandı, bazı programlar durduruldu ve çok sayıda aktivist sınır dışı edildi.
Bölgesel bir mesaj: Müslüman Kardeşler tehdidi yalnızca iç mesele değil
Ürdün'ün gerçekleştirdiği bu güvenlik operasyonu sadece ülke sınırlarıyla sınırlı kalmayan bir mesaj taşıyor:
Artık tehdit yerel değil, sınır ötesi boyutta. Müslüman Kardeşler artık yalnızca dini veya siyasi bir hareket değil; eğitim, finansman ve insan kaynağı ağlarıyla istikrarı tehdit eden organize bir yapıya dönüşmüş durumda.
Bugün Ürdün’de yaşananlar, Türkiye’ye geçmişi hatırlatıyor ve açık bir soruyu gündeme getiriyor:
Bu yapıyı yalnızca geleneksel bir siyasi aktör olarak görmek yeterli mi?
Yoksa artık, bu örgütü terör listelerine almak için yeni bir bölgesel hareketin zamanı mı geldi?
Comments
Post a Comment