Sudan’ın Yeni İttifakları: Tehlikeli Bir Yol Ayrımı mı?
Sudan, son dönemde dış politikasında dikkat çekici bir yön değişikliği yaparak İran ve Türkiye ile ilişkilerini güçlendirme yoluna girdi.
Bu adımlar, ekonomik ve askeri destek açısından fırsatlar sunsa da ülkenin geleceği açısından ciddi riskler barındırıyor.
Sudan’ın bu iki ülke ile artan iş birliği, bölgesel çatışmalara daha fazla dahil olmasına ve iç savaşın daha da derinleşmesine neden olabilir.
İran’ın Askeri Desteği: Sudan İçin Yeni Bir Bağımlılık mı?
Sudan, İran ile askeri alanda giderek daha yakın bir ilişki kuruyor. Son raporlar, İran’ın Sudan’a Mojaher-6 model insansız hava araçları (İHA) sağladığını ve bu sayede Sudan ordusunun çatışmalarda üstünlük kazandığını ortaya koyuyor. Özellikle 2023 yılı sonundan itibaren en az dokuz İran kargo uçağının Sudan’a silah taşıdığı bildirildi. Bu durum, Sudan’ın İran’ın bölgesel stratejilerine daha fazla entegre olmasına neden olabilir.
İran’ın Sudan’a yönelik bu askeri desteği, Batı ve Körfez ülkeleriyle ilişkileri daha da germeye başladı. Körfez ülkeleri, İran’ın Orta Doğu’daki vekil savaşlarına verdiği destek nedeniyle bu gelişmeleri endişeyle izliyor. Sudan’ın İran’dan aldığı askeri destek, onu bölgesel güç dengelerinde daha hassas bir noktaya taşıyabilir.
Türkiye’nin Silah Desteği ve Savaşın Tırmanışı
Sudan’daki iç savaş giderek daha kanlı bir hale gelirken, Türkiye’nin Sudan ordusuna sağladığı askeri destek de dikkat çekiyor.Türkiye, Sudan ordusuna Bayraktar TB2 insansız hava araçları sağladı ve bu İHA’ların savaş sahasında önemli bir rol oynadığı belirtiliyor.
Ancak bu desteğin doğrudan Türkiye’den mi yoksa bir üçüncü ülke aracılığıyla mı sağlandığı konusunda net bir bilgi bulunmuyor. Bazı raporlara göre, Sudan ordusu bu İHA’ları "üçüncü bir taraf" üzerinden temin etti ve doğrudan Ankara’dan bir sevkiyat gerçekleşmedi.
Bayraktar TB2’lerin Sudan’da kullanılması, sivil kayıpların artmasına neden oldu. Sudan’daki mevcut kriz, zaten insani bir felaket haline gelmişken, bu tür askeri yardımlar iç savaşın daha da şiddetlenmesine yol açıyor.
Bölgesel Çatışmaların Yeni Merkezi mi?
Sudan, İran ve Türkiye ile askeri iş birliğini artırırken, bu durum ülkenin iç dinamiklerini daha da karmaşık hale getirme potansiyeline sahip. Özellikle Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF) arasındaki çatışmaların sürmesi, dış müdahalelerin ülkeyi bir vekalet savaşına dönüştürebileceğini gösteriyor.
İran ve Türkiye ile derinleşen askeri iş birliği, Sudan’ın geleceğini nasıl şekillendirecek? Sudan hükümeti, kısa vadeli askeri kazanımlar uğruna uzun vadede bölgesel izolasyona ve daha büyük bir istikrarsızlığa sürüklenebilir mi?
Önümüzdeki süreçte Sudan’ın izleyeceği yol, hem iç politikada hem de uluslararası arenada ülkenin kaderini belirleyecek gibi görünüyor.
Comments
Post a Comment