Suriye’de Alevilere Ait Türbenin Yakılması Sonrası Çatışmalar ve Gösteriler

Tarih: 25 Aralık 2024

Suriye’nin Halep şehrindeki "Meyselun" bölgesinde bulunan ve Alevi inancının önemli merkezlerinden biri olan "Ebu Abdullah Hüseyin el-Husaybi" türbesine yapılan saldırı, ülke genelinde büyük tepkilere yol açtı.

Saldırıya ilişkin görüntülerde, türbeye hizmet eden 5 kişinin öldürüldüğü, cesetlerine işkence yapıldığı ve türbenin ateşe verildiği görülüyor.  

Olayın Alevi Toplumu Üzerindeki Etkileri

Söz konusu türbe, Suriye’deki Alevi inancının kurucusu olarak kabul edilen Ebu Abdullah Hüseyin el-Husaybi’ye adanmış olup, Alevi toplumunun en önemli dini ve sembolik merkezlerinden biri olarak biliniyor. 

Türbenin tahrip edilmesi ve hizmet edenlerin vahşice öldürülmesi, Alevi toplumu içinde derin bir korku ve öfke yarattı. Bu olay, topluluk içinde güvenlik endişelerini artırırken, geleceğe dair karamsarlığa neden oldu.

Gösteriler ve Şiddet Olayları

Bu saldırıya tepki olarak Halep, Lazkiye, Tartus ve Humus gibi şehirlerde geniş çaplı protestolar düzenlendi.

Barışçıl bir şekilde başlayan bu gösteriler, bazı bölgelerde güvenlik güçleri ve silahlı gruplar arasında çatışmalara dönüştü. Yerel kaynaklara göre, bu çatışmalarda 2 güvenlik görevlisi hayatını kaybederken 4 kişi yaralandı. 

Yeni Yönetimin Azınlıklara Yönelik Baskıları

Suriye’de yeni yönetim altında, özellikle azınlık grupları olan Aleviler, Dürziler ve Hristiyanlar, günlük hak ihlalleriyle karşı karşıya kalıyor.

 Türbeye yapılan saldırının, "Heyet Tahrir el-Şam" lideri Ebu Muhammed el-Culani’ye bağlı gruplar tarafından gerçekleştirildiği iddia ediliyor. 

Alevilerin düzenlediği barışçıl protestolar ise "yasadışı gruplara karşı operasyon" bahanesiyle sert bir şekilde bastırıldı.  

Alevilere Yönelik Sistematik Baskılar

Gösterilere katılan Alevi toplumu, saldırıyı kınamak ve kimliklerine sahip çıkmak amacıyla sokaklara çıktı. Ancak güvenlik güçleri, bu protestoları şiddetle bastırarak Alevilere yönelik baskılarını artırdı. 

Heyet Tahrir el-Şam ve yabancı cihatçı gruplar, yalnızca Alevilere değil, aynı zamanda Dürziler ve Hristiyanlara da sistematik saldırılar düzenliyor. Türbe saldırısı, bu baskıların bir parçası olarak değerlendiriliyor.  

Toplumsal Barış Tehlikede

Suriye’deki mezhepsel gerilim, azınlıkların hedef alınmasıyla daha da derinleşiyor. Türbenin yakılması ve sonrasında yaşanan olaylar, yalnızca Alevi toplumunu değil, tüm azınlıkları tehdit eden bir sürecin parçası. Bu durum, ülkenin zaten kırılgan olan toplumsal barışını ciddi şekilde tehlikeye atıyor.  

Sonuç olarak, türbe saldırısı, Suriye’deki azınlıkların maruz kaldığı baskıların ve hak ihlallerinin en çarpıcı örneklerinden biri olarak tarihe geçti. 

Bu olay, mezhepsel gerilimlerin artmasına neden olurken, azınlıkların güvenliğinin sağlanması için daha güçlü önlemler alınması gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.