Sudan’daki Çatışmalara İslamcı Yaklaşım

Üst Düzey Subayın RSF’ye Geçişi  

Sudan Silahlı Kuvvetleri'nden (SAF) kıdemli bir subayın Hızlı Destek Kuvvetleri’ne (RSF) katılması, orduda İslamcı köktenciliğe karşı artan huzursuzluğu gün yüzüne çıkardı.

 Albay Osman Jafaar Bello Babiker, yayımladığı bir videoda, RSF’ye katılma nedenini açıklarken, SAF’ı subaylarına etnik köken ve İslamcı liderlere sadakat eksikliği gerekçesiyle ayrımcılık yapmakla suçladı.

Babiker, ordunun tamamen “İslamcı hareketin” etkisi altında olduğunu da öne sürdü.  

Sudan’da Siyasal İslam’ın Tarihsel Arka Planı  

2019’daki devrim öncesinde Sudan, yıllarca Ulusal Kongre Partisi’nin ve lideri Ömer el-Beşir’in yönetiminde kaldı. 

Sovyetler Birliği’nin çöküşünün ardından, parti sosyalist ideolojiyi terk ederek, Müslüman Kardeşler’in köktenci anlayışını ve kendi siyasal İslam yorumunu benimsemişti.  

Geçiş Süreci ve Çatışmaların Derinleşmesi  

2023 yılında, devrim sonrası planlanan askeri ve sivil ortak yönetime geçiş başarısız oldu. Bu durum, ülkedeki iki büyük askeri güç arasında kişisel çıkarlar, güç mücadeleleri ve özellikle siyasal İslam konusundaki anlaşmazlıkları derinleştirdi.

 Çatışmaların fitilini ateşleyen en önemli unsur ise Geçiş Egemenlik Konseyi Başkanı General Abdülfettah el-Burhan’ın RSF’nin feshedilmesi ve SAF’a entegre edilmesi konusundaki ısrarı oldu.