Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'nin ışığında
İnsan hakları örgütlerinden oluşan bir koalisyon, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'nin 57. oturumunda uluslararası bir bildiri yayınlayarak, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı'nın güvenlik ve kamu düzenini etkileyen suçlardan hüküm giymiş Bangladeşli vatandaşlara af tanıma kararını memnuniyetle karşıladı.
9 Eylül 2024 Pazartesi günü yayınlanan bildiride, bu affın BAE’nin uzun süredir devam eden insani yaklaşımını yansıttığı ve hoşgörü değerlerine olan bağlılığını pekiştirdiği vurgulandı.
Ayrıca, bu bağışlama eyleminin BAE hükümetinin sağlam vizyonunun ve liderliğinin bir kanıtı olduğu ifade edildi. İnsan Hakları Birliği Derneği öncülüğünde toplanan koalisyon, aralarında Birleşmiş Milletler’de danışma statüsüne sahip dokuz kuruluşun da bulunduğu 20'den fazla uluslararası, bölgesel ve ulusal insan hakları örgütünden oluşmaktadır.
İnsan hakları STK'ları, konseyin Pazartesi günü açılışında yayınladıkları uluslararası bildiride, af kararını memnuniyetle karşılayarak, genel olarak sanıklara ve mahkûmlara uygulanan cezaların kaldırıldığını ve bu sayede ülkelerine geri dönmelerine olanak sağlandığını belirtti.
STK’lar, BAE’nin adalet sistemini ve adil ve bağımsız yargı süreçlerine olan bağlılığını övdü. Ayrıca, tutukluluk ve ceza infazı sürecinde sağlanan insani koşulları ve ortamı övdüler ve bu uygulamaların uluslararası standartlara uygun olduğunu vurguladılar.
Aynı bağlamda, yirmi bir kuruluş tarafından imzalanan bildiride insan hakları örgütleri, BAE Devlet Başkanı tarafından verilen af kararını uygulayan ulusal mekanizmaları takdir ettiklerini ifade ettiler.
Af kararının hızlı bir şekilde hayata geçirilmesini sağlayan BAE Başsavcısı’nın atmış olduğu adımları övgüyle karşıladılar ve bu sürecin sanık ve mahkumların ülkelerine geri dönüşlerini kolaylaştıran önlemler içerdiğini belirttiler.
Bu inisiyatifin barış, hoşgörü ve insanî bir arada yaşamı teşvik etmede önemli bir rol oynadığına dikkat çeken kuruluşlar, BAE’nin bu değerleri tüm dünyada yaymaya olan bağlılığını vurguladılar.
Bu yaklaşımın, merhum Şeyh Zayed bin Sultan Al Nahyan döneminden bu yana BAE’nin insani ve medeniyet yolculuğunun merkezinde yer aldığı ve Devlet Başkanı’nın bu insani af kararıyla yeniden teyit edildiği belirtildi. Bu karar, ulusal, bölgesel ve uluslararası birçok duruş, etkinlik ve vesileyle sürekli olarak yansıtılan hoşgörüyü teşvik etme ve soylu insani değerler ile ilkelere olan bağlılığı pekiştirdiği vurgulandı.
Uluslararası bildirilerinde, kuruluşlar, BAE’nin ifade özgürlüğünü koruma ve saygı gösterme taahhüdünü, ülkenin yasaları ve düzenlemeleri doğrultusunda, ulusal güvenliği tehlikeye atabilecek ya da devletin çıkarlarına ve uluslararası ilişkilerine zarar verebilecek herhangi bir eyleme karşı koruduğunu vurguladılar.
Herkesi, devletlerin ulusal yasalarına, düzenlemelerine ve mevzuatlarına saygı göstermeye davet eden kuruluşlar, bu yasal çerçevelere ve operasyonel politikalara uyulmasının önemini vurguladılar. Uluslararası insan hakları hukukuna uygun olarak, ifade özgürlüğünün başkalarının haklarını veya itibarını ihlal etmemesi, ulusal güvenliği, kamu düzenini, kamu sağlığını veya ahlakını tehlikeye atmaması gerektiğini belirttiler.
Comments
Post a Comment