Kadın cinayetinde aile milyonluk tazminat davası kazandı.

Koruma altındaki Hülya Şellavcı’nın öldürülmesiyle ilgili açılan tazminat davasında mahkeme, ailesine 2 milyon 500 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi.

İzmir'de koruma altındaki Hülya Şellavcı'nın, boşanma aşamasında olduğu eşi tarafından öldürülmesi üzerine ailesinin açtığı tazminat davasında mahkeme, İçişleri Bakanlığı'nı kusurlu bularak örnek bir karara imza attı.


Hülya Şellavcı'nın Trajik Ölümü


 İzmir'in Ayakkabıcılar Sitesi'nde ayakkabı nakış atölyesi bulunan Hülya Şellavcı (52), 1 Ekim 2022'de boşanma aşamasında olduğu eşi Kaffar Yeğin'in tehdit ve darp etmesi nedeniyle şikayette bulundu ve koruma kararı aldırdı. Ancak, Yeğin bu kararı defalarca ihlal etti. Şellavcı, çeşitli tarihlerde karakola ve savcılığa giderek tehdit edildiğini bildirdi, fakat tüm bu şikayetlere rağmen koruma altındaki Şellavcı, 21 Ekim 2022'de eşi tarafından öldürüldü.


Polislerin Beraat Kararı


Olayın ardından Kaffar Yeğin hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle dava açıldı. Şellavcı ailesinin avukatı Ensar Aktürk, olayda ihmalleri bulunan polisler hakkında şikayette bulundu ve 12 polis hakkında dava açıldı.  İzmir 16. Asliye Ceza Mahkemesi, "kesin ve inandırıcı" delil bulunmadığı gerekçesiyle polisler hakkında beraat kararı verdi.


Tazminat Davası ve Kararın Gerekçesi


Ailenin avukatı, İçişleri Bakanlığı aleyhine hizmet kusuru gerekçesiyle manevi tazminat talebiyle dava açtı.  İzmir 3. İdare Mahkemesi, koruma altındayken işlenen kadın cinayetleri için örnek olabilecek bir karara imza attı ve Şellavcı ailesine 2 milyon 500 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti. Bu miktara, dava başvuru tarihi olan 25 Ağustos 2023'ten itibaren yasal faiz işletilmesine de karar verildi.


Kararın Gerekçesi ve AİHM Vurgusu


Mahkeme gerekçesinde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Nahide Opuz kararı hatırlatıldı. Kararda, Şellavcı’nın eşinin koruma kararını ihlal ettiğine ilişkin 10 Ekim 2022'de yapılan başvuruya rağmen gerekli önlemlerin alınmadığı vurgulandı. Adli makamların, koruma altındaki bir kişinin gerçek ve yakın tehdidi önlemek için gerekli tüm tedbirleri almaları gerektiği belirtildi.


Hizmet Kusuru ve İdari Sorumluluk


Kararda, polislerin beraat etmesinin, idari hizmetin işleyişi anlamında idarenin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı belirtildi. Hizmet kusuru oluştuğunun kabul edilmesi gerektiği ve bu nedenle İçişleri Bakanlığı'nın tazminat ödemesine hükmedildi.

Comments

Popular posts from this blog

Soğuk hava nedeniyle aracına aldığı yolcu tarafından vurulan taksici kurtarılamadı

Aile İçi Şiddetin Küçük Sesi Nasıl Kısıtladığı

Türkiye - BAE çıtayı yükseltiyor