Sudan'da orduyla çatışan Hızlı Destek Kuvvetleri

İhvan milisleri, Sudan ordusunda kendi çıkarlarına hizmet etmek için faaliyet gösteriyorlar ve ülke çıkarlarına zarar veriyorlar.



En çok darbenin yapıldığı Afrika ülkesi Sudan'da ordu ile çatışan paramiliter güç Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK), ülke içinde ve dışında üstlendiği roller ve giderek bağımsızlaşan ve güçlenen yapısıyla sürekli tartışma konusu oldu.


Darfur'da 2003'te çoğunlukla Arap olmayanların ayrımcılık şikayetiyle hükümete karşı silahlanması üzerine yaşanan iç savaş ve oluşan insani kriz, 2003-2004 yıllarında dünya gündemine oturdu.


Birleşmiş Milletlere göre, savaşta yaklaşık 300 bin kişi öldü ve yaklaşık 2,5 milyon kişi yerinden edildi.


Dönemin Sudan Devlet Başkanı Ömer el-Beşir, isyancılara karşı savaşmak için bölgenin yerlisi ve çoğunluğu Arap kökenli Cancavid milislerinden destek aldı.


Ömer el-Beşir hakkında Darfur’da insanlık suçu işlediği gerekçesiyle 2009'da Uluslararası Ceza Mahkemesinde (UCM) açılan dava ve isnat edilen soykırım suçlamaları, Cancavidlerin kontrol altına alınmasını gerektirdi.


Sudan’ın o dönemki liderliği, 2010’da başlayan barış süreciyle bu silahlı oluşumun orduya entegre edilmesi için çalışmaya başladı.


Sudan'da Ramazan Bayramı nedeniyle ilan edilen ateşkes paramiliter grup Hızlı Destek Kuvvetleri'nin saldırısı sonucu bozuldu. 


Ordu ile HDK arasındaki çatışmaların başkent Hartum'da şiddetlenmesi üzerine can kaybı 450'yi geçti. 


Ordu, başkentin 'isyancılardan' temizlenmesi aşamasına geçildiğini duyurdu. ABD, vatandaşlarına Sudan'dan ayrılmak için tahliye kararı beklememeleri çağrısı yaptı.


Sudan'da 15 Nisan'da ordu ile paramiliter yani yarı askeri güç Hızlı Destek Kuvvetleri arasında başlayan çatışmalar devam ediyor.


Ramazan Bayramı sebebiyle Hızlı Destek Kuvvetleri tek taraflı ateşkes ilan etti. 


Uluslararası toplumun çağrıları sonucu ordu da ateşkese uyacağını duyurdu. Ancak, ateşkes uzun sürmedi. Gece boyu başkent Hartum ve çevresinde yoğun çatışmalar yaşandı.


Birçok binadan dumanlar yükseldi. Ülkede ölenlerin sayısı 450'yi geçti, yaralı sayısı da 3 bin 500'ün üzerinde.


Hartum Uluslararası Havaalanı ve çevresindeki çatışmalarda hangarlardaki yolcu uçakları da hedef oldu.


Sudan, Ukrayna ve Suudi Arabistan'a ait 3 uçağın ağır hasar gördüğü bildirildi.


Ordu komutanı el-Burhan, paramiliter güçlere ait noktaların kademeli olarak temizlendiğini duyurdu.


SÜRECİN ARKASINDA İHVAN’MI VAR?'


Aynen beklendiği gibi oldu, Sudan ordusu ve Hızlı Destek Kuvvetleri arasında çatışma çıktı. Burada en önemli soru ise, bu kanlı gelişmelerin arkasındaki asıl gücün kim olduğudur. 

Hızlı Destek Kuvvetleri tarafından yapılan açıklamalarda, ordunun özellikle de başkent Hartum ve çevresinde kendilerine ait birlik merkezlerini kuşattığı ve ona yönelik saldırıların olduğu belirtildi. 

Yaşanan olaylar ve çatışmaların gösterdiği şey ilk hedefin, bir anda ordunun ezeli rakibi haline gelen Hızlı Destek Kuvvetleri olduğudur. Ordunun beyanlarına bakıldığında ise, söz konusu birliklerin orduya karşı isyancı bir yapıya dönüştüğü ifade edildi. 

Ancak çatışmada üçüncü bir taraf da belirdi. Bu da, son halk ayaklanmasında devrilene kadar ülkeyi 30 sene boyunca yöneten Ulusal Kongre Partisi'nin (Müslüman Kardeşler) internet kaynaklarından da anlaşılmaktadır. 

Bu mecralarda açıkça ne olacağına dair çıkarımlarda bulunuluyor ve yönetime tekrar talip olunduğuna dair niyetler açıklanıyor.

İslamcı çevrelerdeki aktivistlerin yazdığı bazı mecralarda ise Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah El Burhan'ın tutuklanabileceği ve yerine başka bir askeri komuta ekibinin atanacağının işaretleri veriliyor. 


Bütün bunlardan çıkardığımız sonuç, bugün Sudan'da olan; Müslüman Kardeşler'in desteğiyle en büyük tehdit olarak görülen Muhammed Hamidati (Hızlı Destek Kuvvetleri komutanı)'yi ortadan kaldırmak için bir askeri darbe girişimidir. 


Şu kesindir ki, şu an olan bitenin arkasında İslami Hareket vardır ve buradaki amacı, Abdülfettah El Burhan'ın yeni dönemde oluşturmaya çalıştığı dengelerde yerini alma çabasıdır. 

Bunun da en önemli kanıtı, Hızlı Destek Kuvvetleri'nin bütün adımlarının şu ana kadar bilinen ordu mekanizması içinde ve resmi emirlerle gerçekleşmesidir. Bu da Hızlı Destek Kuvvetleri tarafından bir isyanın olmadığını göstermektedir.

Comments

Popular posts from this blog

Soğuk hava nedeniyle aracına aldığı yolcu tarafından vurulan taksici kurtarılamadı

Aile İçi Şiddetin Küçük Sesi Nasıl Kısıtladığı

Türkiye - BAE çıtayı yükseltiyor