kadına yönelik şiddet her koşulda artıyor
Kadınlar suçlu olduğunda ortada mutlaka güçlü bir koruma saiki oluyor. Kendini ya da çocuğunu korumak için öldürüyor kadın.
Aylin ve Havva, eşlerinden yıllar boyunca ağır şiddet gören iki kadın. Hayatlarını kurtarmak ve çocuklarını korumak için kocalarını öldürmek zorunda kaldılar. Bu yöndeki güçlü delillere rağmen ikisi için de meşru müdafaa hükümleri uygulanmadı. Haksız tahrik ve iyi hal indirimleriyle ikisi de 15 yıl hapis cezası aldı. Davaları sürerken basında “cani kadın” “kıskanç kadın” gibi sözlerle lanse edildiler, işin öz savunma yönü görmezden gelindi, aldıkları ceza da “cani kadın tutuklandı” gibi sözlerle anlatıldı.
Vahşice cinayetler işleyen erkek katillerin, ortada haksız tahrik olarak nitelendirilebilecek hiçbir durum yokken indirim alarak aşağı yukarı benzer cezalarla adeta “ödüllendirildiği” ülkemizden, iki kadın failin hikâyesi bu. Kadınlar pek nadiren, çoğunlukla da yıllarca süren ağır şiddet hikâyelerinden sonra ve yalnızca kendilerini değil çocuklarını da korumak için cinayet işliyor. Yine de basından yaygın toplumsal tepkilere ve yargıya uzanan biçimde kolayca “cani” diye etiketleniyor, şeytanlaştırılıyor. Öz savunmanın karşılığı, erkek katillerin her durumda alabildiği “haksız tahrik indirimi” oluyor. Buna bile “şükür” deniyor.
Comments
Post a Comment