Korumasız kadınlar

 Türkiye'nin İstanbul anlaşmasından çekilmesinin ardından uluslararası ve yerel kınamalar

Bazı Türk ve uluslararası kuruluşlar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, kararı Türk kadınlarına yönelik koruma kapağını kaldırma eylemi olarak değerlendirerek Kadına Yönelik Şiddete Karşı İstanbul Sözleşmesi'nden resmen çekilme kararını reddetti. 

Türkiye'de aile içi şiddet ve kadın cinayeti ciddi bir sorun olmaya devam ediyor ve "Kadın Cinayetlerini Durduracağız" platformuna göre 2020'de yaklaşık 300 kadın cinayeti vakası var. 

Fidan Ataslim sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından "İstanbul Anlaşması sizin emrinizle imzalanmadı ve hayatımızı kontrolünüze bırakmayacaktır." 

Fidan, Kadıku'da kadınları protestoya çağırdı. Ve "Kararı geri çek ve anlaşmayı uygula" diye yazdı. 

Muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Gökşe Gökçen, anlaşmadan vazgeçmenin kadınları ikinci sınıf vatandaşlar olarak düşünmek ve öldürülmelerine izin vermek anlamına geleceğini söyledi. 

Erdoğan ile konuşmasına devam ederek, `` Size rağmen biz yaşayacağız ve anlaşmayı yeniden kuracağız, tüm kötü niyetinize rağmen yaşayacağız. 

Rejim tarafında ise Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zahra Zahrut Selçuk, Anadolu Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada, Türk anayasası ve yerel düzenlemelerin kadın haklarının garantisi olacağını ve şiddete karşı savaşımıza hoşgörüsüzlük ilkesiyle devam edeceğimizi söyledi. 

Cumhurbaşkanının destekçileri, anlaşmanın aile birliğine zarar verdiğini ve boşanmayı teşvik ettiğini ve eşitliğe yapılan atıfların LGBT topluluğu tarafından toplumda daha geniş kabul görmek için kullanıldığını iddia etti.